- duyulmamış
- duyulmamış adjunerhört\duyulmamış bir küstahlık (fam) eine bodenlose Frechheit
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
duyulmamış — sf. O güne kadar karşılaşılmamış, şaşılacak … Çağatay Osmanlı Sözlük
duyulmamışlık — is., ğı Duyulmamış olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
işitilmemiş — sf. O güne değin duyulmamış, şaşılacak, olağan dışı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakası açılmadık — sf., ğı Duyulmamış, ayıp, çok ağır hakaret içeren (söz, sövgü veya açık saçık nükte) Bir yandan yakası açılmadık küfürler, bir yandan dedikodu ve türküler. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz (veya gözler) önüne sermek — açıklamak, sergilemek, göstermek, tanıtmak Adı duyulmamış, şiiri bilinmeyen gençleri tutar, gözler önüne sererdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
NA-ŞİNİDE — f. Duyulmamış, işitilmemi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İNŞAİYYAT — (İnşâi. C.) İşitilmemiş ve duyulmamış sözlerden yapılan cümleler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük